Son dakika haberi! MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.
Bahçeli’nin gündeminde öncelikli olarak İsrail’in Gazze’ye saldırıları ve siyasette yeni münakaşa olan 50+1 sistemi vardı.
Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin gelip geçici bir heves olmadığını dile getirerek “MHP yancı değildir. Siyasal yaşamımız süresince asla kimsenin sırtına binmedi.” dedi.
MHP lideri, “Sayın Cumhurbaşkanımızla diyaloğumuz hasbidir, harbidir, haysiyetlidir. Hak severlik üzerinedir. Asla kimse de aramıza giremeyecektir.” dedi.
Bahçeli’nin açıklamaları şöyleki:
İSRAİL’İN GAZZE SALDIRILARI
Filistin’in huzuru Türkiye’nin huzurudur. Suriye’nin istikrarı Türkiye’nin istikrarıdır. Irak’ın esenliği Türkiye’nin esenliğidir. Filistin 16. yy’dan itibaren egemenlik şemsiyemiz altına girmiştir.
Türk milleti zalim İsrail’in ve zulum destekçilerinin şeytani oyunlarına şer ve sertlik yağdıran operasyonlarına sonuna kadar tepkilli mesafeli ve öfkelidir. İnsana dair ne var ise bombalanıyor. Biz kendimizi de haddimizi de nefsimizi de oldukca şükür bilenlerdeniz. Bilmeyenlerin ise karşısında sarsılmadan duruyoruz. Zafer daima inananların hanesine yazılacaktır.
ALMANYA BAŞBAKANI’NA TEPKİ
Sayın Cumhurbaşkanımızın Almanya Başbakanının yüzüne çekinmeden açık sözlülükle haykırdığı gerçekler Türk milletinin susmayı yeğleyen bazı arap ve islam ülkelerinin ortak sesi ortak seslenişidir.
Gazze’de her saat başı 6 çocuk yaşamını kaybetmektedir. Bu hazin tablo insani bir yıkım ve vahşetin canlı resmidir. İsrail’in soykırım suçuna sessiz kalanlar inanıyorum ki bigün insanlık vicdanında mahkum olacaktır. Almanya’da bu kategoridedir. Bizim geçmişizin hiçbir sayfasında gaz odalarını caniliği toplama kamplarının lekesi yoktur. Almanya Başbakanı tarihin ve insani değerlerin yanlış tarafındadır.
“SAVAŞ VE SOYKIRIM SUÇU SABİTLEMİŞTİR”
Uyanışa geçen küresel vicdan, İsrail halkı arasındaki keskin bölünmeler, Netanyahu’yu yalnızlığa itmektedir. Çıkmaza sürüklenen, kafası ve kalbi rehin altında olan İsrail Başbakanı’nın siyasetten silinip gideceği günler uzak değildir. İsrail ve Filistin içinde acil ateşkes sağlanmalıdır. Artık tahammül eşiği aşılmış, cenk ve soykırım suçu sabitleşmiştir.
İnsani yardımların önü açılmalıdır. Gazze yıkılmış ve yıkılmıştır. Ortalama 1,5 milyon insan yerinden ve yurdundan edilmiştir.
SİYASETTE 50+1 TARTIŞMASI
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye Cumhuriyeti’nin hem 3. evreye geçişi elde etmiş hem de demokratik ve dinamik nitelikli sistemsel başarışını somutlaştırmıştır. Gölge düşürmek ucube sistem tek adam rejimi iddialarıyla balçık atmak milletmize saldırıdır.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gelip geçici bir heves değildir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi işi bitince buruşturulup köşeye atılacak tek kullanımlık konjoktürle reçete asla değildir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türkiye’nin istikbal haysiyetidir. Elbet aksayan, tekleyen yönleri var ise mutabakatla ele alınıp düzeltilmelidir. Her yönetim sisteminin bir aslı, hukuki meşruiyetini elde eden demokratik bir özelliği vardır. Güçlendirilmiş parlamenter sistem hedefi ile milletimizin huzuruna çıkan zillet ittifakı amaçladığı ruhsatı alamamıştır.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türk milleitnin refah sulh ve kardeşlik iradesinin temel harcıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi aksayan tekleyen aksayan yöneleri var ise mutabakatla düzeltilmelidir.
Bunun tartışılması öngörülemez mesele ve sıkıntıya yol açma riski taşımaktadır.
Sayın Cumhurbaşkanımız sistemin ana omurgası 50+1 oy hesabı ile ilgili açıklamalarda bulunmuş oldu. Çoğunluğu alan adayın seçilmesi usulüne geçilmesi halinde seçim de seri olur demiştir. Mevcutta 50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor demiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın tespit ve değerlendirmeleri siyasetin kurulan ittifaklarının parçalı yapısına bakıldığında anlamlıdır fakat bu mevzuda bizim sözlerimiz yaptığımız açıklamalar, görüşler de bellidir ve değişmemiştir.
“HİÇ KİMSEYİ SIRTIMIZA BİNDİRMEDİK”
Bu sistemin demokratik meşruiyet temeli yüzde 50+1’dir. Halk tarafınca seçildiği ve hükümet TBMM’den güvenoyu almadığı için yönetimde istikrar ilkesi kendiliğinden gerçekleşmiştir. Yüzde 50+1 oyla Cumhurbaşkanı seçilmesi çoğulcu demokrasinin dünyaya emsal olacak şeklidir.
Milletvekili, belediye başkanı, muhtar seçmiyoruz. Cumhur’un bütününü temsil edecek cumhurbaşkanı seçiyoruz. MHP olarak dün ne demişsek bugün de aynı görüşteyiz. Sadece Cumhur İttifakı olarak yeni sistemin doğasını zedelemeyecek onarımın uzlaşmayla yapılacağı inancındayım. Cumhur İttifakı olarak konuşarak, ortak yolun, makul çözümün anlayış ve uzlaşmayla yapılacağı inancına da sahibiz.
Siyasal yaşamımız süresince asla kimsenin sırtına binmedik. Asla kimseyi de sırtımıza bindirmedik. Onun bunun sırtından geçinen keneler bizi anlayamaz. Yük aldık yük olmadık. Ilkin ülkem ve milletim demekten de asal vazgeçmedik.
“CUMHUR İTTİKAFI’NDAN YANAYIZ”
Cumhurbaşkanlığın kabinesine bakan vermedik. Alacağı her kararın arkasındayız. MHP yancı, ufakçı değildir. İkbale meraklı değildir. Sayın Cumhurbaşkanımızla diyaloğumuz hasbidir, harbidir, haysiyetlidir. Hak severlik üzerinedir. Asla kimse de aramıza giremeyecektir.
Cumhur İttifakı’ndan yanayız. Bu ittifakın bozulmasına geçit vermeyeceğiz.
Kiminle istiyorsa görüşüp temas kurmasına destek verdik. Hatta partimizden ihraç edilen bir şahısla ile aynı kareye girmeye bile içimiz acısa da ses çıkarmadık. Buradan size ekmek çıkmaz. Dedikodu çarkını bizlere sökmez. Kuş beyinlerinizle Cumhur’u çatlatmaya kabiliyetiniz yetmez.