Ulusal Müdafa Bakanı Hulusi Akar, Ege Denizi’nde Yunanistan ile tırmanan gerginliğe ilişkin izahat yapmış oldu.
Ulusal Müdafa Üniversitesi Hava Harp Okulu 2022-2023 Eğitim ve Öğretim Yılı açılışı töreninde konuşan Bakan Akar, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı ve etkin faaliyetlerini yürüttüğünü altını çizdi. Akar, son dönemde artan Yunanistan provokasyonlarına da değindi.
“HİÇBİR ŞEKİLDE NE ARAZİDE NE MASADA BİZİM GERİ ADIM ATMAMIZ, GERİ KALMAMIZ SÖZ KONUSU DEĞİL”
Yunanistan’da belli siyasilerin iç politikada yer edinmek amacıyla devamlı olarak Türkiye aleyhinde konuştuğunu, yalana başvurduğunu dile getiren Akar, şunları söylemiş oldu:
“Hiçbir şekilde ne arazide ne masada bizim geri adım atmamız, geri kalmamız söz mevzusu değil. Bir milimetre geri adım atmak yok, bununla ilgili yapılması ihtiyaç duyulan ne var ise yapılmış oldu, yapılıyor. Bilhassa Deniz ve Hava Kuvvetlerimiz bu mevzuda açık şekilde talimatlandırıldı. Bu mevzuda bizim anlayış göstermemiz, ödün vermemiz söz mevzusu değil. Arkalarında kim olursa olsun, ‘Ölürsem şehit, kalırsam gazi anlayışı’ ile gereği ne ise yapmakta kararlıyız.”
Yunanistan’ın terbiye, hukuk, gerçek dışı konuşmalar, provokasyonlarla “fena komşuluğun” tipik örneğini sergilediğini ifade eden Akar, “Biz internasyonal hukuk, iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde Ege’nin zenginliklerinin adil şekilde paylaşılmasını istiyoruz” dedi.
Yunanistan’ın 1988’de meydana getirilen ve 15 Haziran-15 Eylül tarihleri ile ulusal ve dini bayramlarda tatbikat yapılmayacağına dair memoranduma bile uymadığını dile getiren Akar, “Yunanistan ile NATO içinde müttefikiz bunun yanı sıra halklar birbirini tanıyor, komşuyuz. Dolayısıyla kısa sürede iyi komşuluk ilişkilerini tesis edebilir, bundan faydalanabiliriz. Bu iki ülkenin de lehine diyoruz. Fakat Yunanistan’daki birkaç siyasal, kendi kişisel hesaplarına dayanarak bu gerginliği sürdürüyorlar” diye konuştu.
“MİLAT, 1997’DEKİ KARDAK”
Bakan Akar, Yunanistan’ın GASA’ları internasyonal hukuka aykırı olarak silahlandırdığını da belirterek, “Bunların hepsini yakından takip ediyoruz. Bunlarla ilgili lüzumlu emekler yapılmış oldu, yapılıyor. Bu durum 1956’da Sakız ile başlamış. O günden itibaren bazı şeyler yaşanmış fakat 1997’deki Kardak milat. Ondan sonrasında bir adım atmaları söz mevzusu değil. Nereye varırsa, ‘Ölürsek şehit kalırsak gazi.’ Bu kadar da kolay” ifadelerini kullandı.
Yunanistan’ın Türkiye’ye yönelik gerçek dışı iddialarda bulunduğunu, yayılmacılık iftirası attığını hatırlatan Akar, “Yunanistan, karacılık ve yalan siyaseti ile kendilerini mağdur duruma sokmaya çalışıyor. Yüzyıllardan beri devam eden ‘megali idea’ var. Bunu bilmeyen yok. Bu tarz şeyleri bırakıp kendilerini mağdur ve masum göstermeye çalışıyor” diye konuştu.
Türkiye ve Yunanistan arasındaki sorunlarla ilgili üçüncü taraflara da seslenen Akar, şunları söylemiş oldu:
“Yanlı, kendilerini soyutlayamadıkları, angaje oldukları için Yunanistan’ın yaptıklarını görmezden geliyor, onların yaptıklarını yumuşatıyorlar. Doğrusu taraf tutuyorlar. Ikimiz de diyoruz ki Türkiye ve Yunanistan içinde bir sorun çıkmasını istemiyorsanız, objektif kriterlerden vazgeçmeyin. Siz Yunanistan’ı açık şekilde, orantısız olarak desteklerseniz bunun sonucu ağır olur. Yalnız Yunanistan ve Türkiye için değil hepimiz için.”
“YÜZMEYİ UNUTMAYIN”
Türkiye’nin sorunların iyi komşuluk ilişkileri, internasyonal hukuk ve diyalog ile çözümünden yana bulunduğunu bir kez daha vurgulayan Akar, şöyleki devam etti:
“Sulh, diyalog diyen biziz. İki senedir bekliyoruz, buyurun gelin. Yunanistan yalana dayalı bir siyaset yürütüyor. Bu fırsatları iyi değerlendirin. Boşuna bazı silahlandırma gayretleri, sözde ittifaklarla, bazı ülkelerin istismarları, tabanca satma gayretinde olanların teşviki ile yanlış yollara girmeyin. Bu silahlanmanın size bir faydası yok. Bu silahlanma müdafa için fazla Türkiye için azca. Bu ittifakların da bir faydası yok. Bunun örnekleri var, bir sorun olduğunda kimse çevresinde kalmıyor. Örnek: 1919-1922. Bazı ülkeler Yunanistan’ı Türkiye’ye karşı vekil olarak kullanmaya çalıştılar. Anadolu’ya girdiler, 1922’de denize döküldüler. Zamanı okuyun, ihmal etmeyin. İlle de bu şekilde bir şeyler düşünüyorsanız onun için de ‘Yüzmeyi ihmal etmeyin’ diyoruz.”
“BİZ HAKKIMIZI, HUKUKUMUZU KORUMAKTA AZİMLİYİZ”
Türkiye’nin, Kıbrıs’ta garantörlük haklarını kullanmaya, sorumluluklarını yerine getirmeye kesin bulunduğunu vurgulayan Akar, şunları kaydetti:
“Son dönemde Cenup Kıbrıs Rum Yönetimi’ne destek sunar… Ne yapmış olursanız yapın, Mehmetçik 7 gün 24 saat görevinin başlangıcında, herhangi bir oldubittiye müsaade etmemek için tedbirimizi almış bulunuyoruz. Biz konuşalım, görüşelim diyoruz fakat bu mevzuda karşı tarafın yaptıkları ortada. Biz ‘hakkımızı çiğnetmeyiz, oldubittiye müsaade etmeyiz’ diyoruz. Bunu tehdit olarak algılamayın. Öteki taraftan da ‘gelin görüşelim, diyalog’ diyoruz. Bunu da zafiyet olarak algılamayın. Biz hakkımızı, hukukumuzu korumakta azimliyiz, kararlıyız, buna da fazlaca şükür muktediriz.”