Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepkisini sürdürdü. ”İsrail terör devletidir.” diyen Erdoğan, İsrail’in atom bombasına haiz bulunduğunu da söylemiş oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gündeminde, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin, tutuklu milletvekili Can Atalay’a ”hak ihlali” sonucu veren Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeleri hakkında kabahat duyurusunda bulunmasıyla başlamış olan münakaşa da vardı.
Cumhurbaşkanı konuşmasında, CHP’de yaşanmış olan genel başkan değişimini de değerlendirdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Hususi için “Emanetçi.” ifadesini kullanan Erdoğan, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için de “Galiba bir ofis açmış orada inşallah mutfağı da unutmamıştır.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
”Hükümet olarak bir taraftan İsrail vahşetini durdurmak için diplomasinin tüm imkanlarını kullanırken, öteki taraftan ülkemizi güçlendirmeye devam ediyoruz. İstanbul Boğazı’nda donanmamızın 100 gemiyle yapmış olduğu geçit töreni fazlaca mühim mesajlar içeriyordu. 5’inci nesil ulusal muharip uçağımız KAAN ile ilgili emekler devam ediyor. İnşallah 2023 bitmeden KAAN’ın havalandığını göreceğiz.
”HER ANLAMDA GÜÇLÜ OLMAZSAK BİZİ BU TOPRAKLARDA YAŞATMAZLAR”
Müdafa sanayiinde tam bağımsız Türkiye hedefine kesinlikle ulaşacağız. Türk milleti olarak bu topraklarda hür ve onurlu yaşamak istiyorsak kuvvetli olmak mecburiyetindeyiz. Her anlamda kuvvetli olmazsak bizi bu topraklarda yaşatmazlar.
”ERMENİSTAN, KARABAĞ SAVAŞI İLE DERSİNİ ALDI YERİNE OTURDU”
Ermenistan, Karabağ savaşıyla dersini aldı; yerine oturdu. Şimdi de İsrail yöneticileri benzer hezeyanları ifade etmeye başladılar. Asla merak etmesinler bin senedir sayısız benzer hayal sahibi benzer biçimde bunların da sonu hüsran olacaktır.
”PKK’YI ÜZERİMİZE SALANLARIN HEVESLERİNİ KURSAKLARINDA BIRAKMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”
Komşularımızı bizlere karşı kışkırtanların PKK’yı üzerimize salanların heveslerini kursaklarında bırakmayı hep sürdüreceğiz. Ilkin milletçe birliğe ihtiyacımız var. 85 milyon tek yürek olduğumuz sürece kimse sırtımızı yere getiremez.
”NETAHYAHU GİDİCİDİR”
Netanyahu iki tarafına birer bakan koymuş basın açıklaması yapıyor zannediyor ki o bakanlar beni kurtaracak. O bakanlar bile onunla aynı istimakette yürümüyor. Netanyahu gidicidir. Tüm sorun dünyada haklının yanında yer alacak olanların duruşudur. Bu mevzuda maalesef beklenen gelişmeler hala olmuyor. ABD başta olmak suretiyle Batı hala maalesef ters yüz olarak bu duruma bakıyor.
”FRANSA GERİ VİTESE TAKIYOR”
Fransa ilkin değişik açıklamalar yapıyor sonrasında bakıyorsunuz geri vitese takıyor. Dürüst ol bigün öyleki bigün bu şekilde yapma. Aynen şu anda Filistin’dekilerin durumu benzer biçimde biz istiyoruz ki dimdik fakat hiçbir vakit kalkıp da akşam başka sabah başka olmayın. Türkiye benzer biçimde olun.
”İSRAİL BİR TERÖR DEVLETİDİR”
İsrail hükümeti katliamlarına 40 gündür aralıksız şekilde devam ediyor. İsrail, bir şehri içindeki insanlarıyla topyekun yok etme stratejisi uyguluyor. Sivilleri yolda kasıtlı olarak bombalayan bir canilikle bir devlet terörü estiriyor. Gönlüm ferah, açık olarak diyorum ki İsrail bir terör devletidir.
”HAMAS BİR SİYASİ PARTİ”
Hamas Filistin’de seçimlere girip seçim kazanan bir siyasal parti. Seçimi kazandıktan sonrasında haklarını elinden aldınız. Gene İsrail ABD haklarını beraber aldılar. Benim ülkemde bile Hamas’ın bir siyasal parti bulunduğunu bilmeyen anlamayanlar var. Savaşın da bir ahlakı hukuku vardır. Harp hukukunun ilk kuralı çocuklar yaşlılara hanımefendilere dokunmamaktır.
”NETANYAHU’YA SESLENİYORUM; SENDE ATOM BOMBASI VAR M?”
Netanyahu’ya seslenmiyorum; sende atom bombası var mı yok mu? Sıkıysa açıkla fakat açıklayamaz. Ey İsrail sende atom bombası, nükleer bomba var ve bununla tehdit ediyorsun Bu tarz şeyleri biz biliyoruz.
”ARTIK ECELİN GELİYOR”
Netanyahu artık ecelin geliyor. İstediğin kadar nükleer bombaya haiz ol neye haiz olursan ol fakat gidicisin.
”İSRAİL SOYKIRIM YAPIYOR, BUNLAR LAHEY ADALET DİVANI’NDA YARGILANMALILAR”
Şu anda yüzlerce binlerce avukat Lahey Hakkaniyet Divanı’na ve bu şekilde bir soykırımı yapmış olduğu için soykırım noktasında da tüm adımları atıp lüzumlu olan duyuruyu yapmanın gayreti içinde olacağız. İsrail, katliamlarına bu şekilde devam ederse, tüm dünyada lanetlenen bir terör devleti bulunduğunu her yerde tescil ettirecektir.
”BU KATLİAMLARA ALENİ DESTEK VERENLERİ DE UNUTMUYORUZ”
İnsanım diyen asla kimse Gazze’deki katliamları onaylayamaz. Bu katliamlara açık destek verenleri de unutmuyoruz. Ses çıkarmayanlar minimum failler kadar bu suçlara ortaktır. AB’den ABD’sına hiçbiri çıkıp tek kelime etmiyor.
”OLAY HAÇLI-HİLAL MESELESİ”
Vaka haçlı-hilal meselesidir. Gazze tüm dünyada maskeleri düşürmüştür. Birileri rahatsız olacak diye Hamas mensuplarının vatanlarını ve canlarını korumaya çalışan direnişçiler olduğu gerçeğini dillendirmekten asla çekinmeyiz. Mısırlı kardeşlerimizle ortaklaşa iş içinde yardımlarımızı Gazze halkına Refah Sınır Kapısı’ndan ulaştıracağız.
”DİPLOMATİK TEMASLARIMIZI DAHA DA ARTIRACAĞIZ”
Diplomatik temaslarımızı daha da artıracağız. İsrail’in Gazzeli mazlumları hunharca katleden siyasal ve askeri yöneticilerinin internasyonal mahkemelerde yargılanmasını sağlayacak adımlar atacağız. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 121 ‘evet’ oyuyla kabul etmiş olduğu Gazze sonucuna ‘çekimser’ oy kullanan ülkelerin liderlerine telefon açacağız. İkili planda Filistin’e görünür-görünmez her türlü insani desteği sağlarken, internasyonal alanda da İsrail’i yalnızlaştırmaya devam edeceğiz. Filistinlilerin evlerine arazilerine el koymakla kalmayıp onları sokaklarda katleden yerleşimci denen teröristlerin her birinin internasyonal alanda bu sıfatla tanınması için çalışacağız.
”CHP’NİN FAŞİST KODLARINDA EN UFAK BİR DEĞİŞİM OLMADI”
CHP’nin faşist kodlarında en küçük bir değişiklik olmadı. Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi kimi vakit mezhepçi fanatiklerin kimi vakit marjinal örgütlerin kimi vakit da bukalemun tiplerin elinde adeta oyuncağa döndü. Değişiklik dediler sadece kurultaylarında Selo’sundan Kavala’sına ne kadar demokrasi düşmanı var ise slm çaktılar.
”CHP’NİN GENEL BAŞKANLIK KOLTUĞUNA OTURAN GERÇEKTEN GENEL BAŞKAN MI YOKSA EMANETÇİ Mİ BELLİ DEĞİL”
CHP’nin genel başkanlık koltuğuna oturan hakikaten genel başkan mı yoksa emanetçi mi belli değil. Onu oraya oturtan efendilerinin bir sonraki adımı ne olacak o da bilinmeyen. Genel başkanında da onu oraya getirenlerin de amaçlarının asla değişmediğini biliyoruz.
KILIÇDAROĞLU’NA: BİR OFİS AÇMIŞ İNŞALLAH MUTFAĞI DA UNUTMAMIŞTIR
(Kemal Kılıçdaroğlu) Galiba bir ofis açmış orada inşallah mutfağı da unutmamıştır.
YEREL SEÇİM MESAJI: İSTANBUL VE ANKARA’YI GERÇEK SAHİPLERİNE TESLİM EDELİM
31 Mart’a hazır mıyız? Başta İstanbul Ankara olmak suretiyle büyükşehirlerimizi tekrardan toparlayarak gerçek sahiplerine teslim edelim. Milletim bunlardan fazlaca çekti İstanbullu Ankaralı hatta İzmirli de fazlaca çekti. Bunu tekrardan sahiplerine teslim edelim ve tekrardan bir doğumu gerçekleştirelim. CHP’nin beceriksiz belediye başkanlarının idaresinde çürüyen şehirlerimizi inşallah bu iş bilmezlerin elinden kurtaracağız.
”EKONOMİ POLİTİKAMIZIN MÜSPET SONUÇLARINI GÖRMEYE BAŞLADIK”
”Iktisat politikamızın olumlu neticelerini görmeye başladık. Merkez Bankamızın toplam rezervi 128,4 milyar doları buldu. En büyük baş ağrımız olan enflasyon meselesini de kesinlikle çözeceğiz.
”HAYAT PAHALILIĞI İLE MÜCADELEYE KARARLI BİR ŞEKİLDE DEVAM EDECEĞİZ”
Bugüne dek asla ödün vermediğimiz çalışanları enflasyona ezdirmeme prensibimize önümüzdeki dönemde de bağlı kalacağız. Yaşam pahalılığı ile mücadeleye de kesin bir halde devam edeceğiz.
”YARGI SİSTEMİMİZİ REFORME ETTİK”
Yargı sistemimizi reforme ettik. Yüksek yargı organlarımız dahil hakkaniyet teşkilatımızın tüm birimlerini çağdaş hizmet binasına kavuşturduk. Yargının tarafsızlığına da anayasal güvence aldık.
YÜKSEK YARGIDA YETKİ TARTIŞMASI
CHP, bireysel müracaat hakkını da içeren anayasa değişikliğine ‘hayır’ dedi. CHP’nin bireysel müracaat mevzusunda söyleyecek hiçbir sözü yoktur ve olması imkansız.
”İÇTİHAT FARKINI ‘DARBE’ OLARAK NİTELEMEK UTANMAZLIK”
İki yüksek yargı organı içinde ortaya çıkan içtihat farkını ‘darbe’ olarak vasıflandırmak bir başka utanmazlıktır. Bu ülkede darbe ve kalkışma olsa en büyük destekçisi CHP olacaktır. Türkiye’de bir darbe olsaydı CHP anında darbecilerin safında konumlanırdı. Anayasa Mahkemesi (AYM) ile Yargıtay arasındaki sorun iki yüksek yargı organlarının vazife alanlarıyla ilgili görüş farklılığından ibarettir.
”AYM’NİN 130 BİN DOSYA SAYISINA ULAŞAN İŞ YÜKÜNÜN ALTINDAN KALKMASI MÜMKÜN DEĞİL”
Bireysel müracaat hakkının kullanımı noktasında yaşanmış olan mesele aslına bakarsanız ifade ediliyordu. Her iki yüksek yargı organı başkanları dahil görüşmelerimizde bu konudaki şikayetlerini dile getiriyorlardı. AYM’nin 130 bin dosya sayısına ulaşan bir iş yükünün altından kalkması mevcut şartlarda mümkün değildir.
”BİZE BU TARTIŞMADA HÜKÜM VERMEK DEĞİL HAKEM OLMAK DÜŞER”
Yargıtay’ın açıklamalarında dile getirmiş olduğu serzenişleri de gözardı edemeyiz. Bizlere bu tartışmada yargı vermek değil yargıcı olmak düşer.
”ÇÖZÜM YENİ VE SİVİL BİR ANAYASA”
Anayasamızın 104. maddesine nazaran devlet organlarının tertipli çalışmasını temin etme görevi bizdedir. Probleminin acil çözümü mevzuyla ilgili anayasal yasal değişikliklerin hızlıca yapılmasından kalıcı çözüm sivil anayasadan geçmektedir. Meclis asla oturma eylemi yapma yeri değildir. Oturmak için yer arıyorsan parka gidin.”
GRUP TOPLANTISI SONRASI GAZETECİLERİN SORULARINA YANIT
Cumhurbaşkanı Erdoğan, grup toplantısındaki konuşmasının peşinden gazetecilerin sorularını yanıtlandırdı.
Erdoğan, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel müracaat hakkıyla ilgili soruya, “Bireysel müracaat noktasında; geçmişte bireysel başvuruyu azaltacak diye adımlar atıldı. Bireysel müracaat ile ilgili dosya sayısı 130 bin. Beklenen netice alınamadı. Şu anda Meclis’le bu işin alakası yok. Yargıtay üstüne düşen görevi yapmış oldu, yapıyor. AYM kendine nazaran üstüne düşen görevi yapıyor. Benim de üzerime düşen vazife her neyse bana bu iş geldiği anda ben gereğini yaparım.” yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı, İsveç’in NATO üyeliğine ilişkin soruya ise üyeliğe Türkiye’nin onayını verecek protokol metninin TBMM Dışişleri Komisyonu’nda olduğuna işaret edip, “Bizimki komisyonda. İsveç ne yapıyor, ne ediyor takip ediyoruz.” dedi.