Sulh Pehlivan, Libya’da vazife yapmış olduğu sırada şehit düşen MİT mensubunun kimlik bilgisinin ifşa edilmesine ilişkin davada, 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmış, 6 ay hapis yattıktan sonrasında denetimli serbestlik kapsamında cezaevinden çıkmıştı. Yargıtay üyesi Ömer Faruk Aydıner hakkında yazdığı bir yazı sebebiyle hakkında tekrardan dava oluşturulan Pehlivan, denetimli serbestliği kaldırılınca 15 Ağustos 2023’de tekrardan cezaevine girmişti. Pehlivan, cezaevine tekrardan girmesine yol açan Yargıtay üyesi Ömer Faruk Aydıner hakkında değindiği “Mide bulandıran öykü” başlıklı yazısı sebebiyle “Kamu görevlisine açıkca hakaret” suçundan oluşturulan davaya Maltepe Cezaevi’nden izinli olarak bugünkü duruşmaya katıldı.
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, Sulh Pehlivan ve taraf avukatları katıldı. Duruşmayı oldukça sayıda gazeteci ve yurttaş da takip etti.
MÜŞTEKİ ŞİKAYETİNİ GERİ ÇEKTİ, SAVCI DAVANIN DÜŞÜRÜLMESİNİ TALEP ETTİ
Duruşma savcısı mütalaasında, davanın şikâyete bağlı açıldığını ve müşteki Ömer Faruk Aydıner’in şikâyetten vazgeçmesi sebebiyle düşme sonucu verilmesini talep etti.
“GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR”
Son sözü sorulan Sulh Pehlivan, “Ben gazeteciyim. Kitabın arasına bomba konularak, dövülerek öldürülenlerin meslektaşıyım. Hem kendi çocuğum hem de siz değerli üyelerimizin çocuklarınızın adil bir gelecekte yaşaması için yapıyorum. Gazetecilik kabahat değildir” dedi.
DAVANIN DÜŞMESİNE KARAR VERİLDİ
Mahkeme, Sulh Pehlivan hakkında “Kamu görevlisine açıkca hakaret” oluşturulan davanın şikayete doğal olarak bulunduğunu, müştekinin şikayetinden vazgeçmesi sebebiyle davanın düşmesine karar verdi.