Rönesans Rezidans’ın müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun tutuklandı (İfadesi ortaya çıktı) – Son Dakika Türkiye Haberleri



Son dakika haberi! Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla dün İstanbul Havalimanında gözaltına alınan Coşkun’un emniyetteki işlemleri tamamlandı.

Gaziosmanpaşa Adliyesinin İstanbul Havalimanı’nda bulunan ek hizmet binasında Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) kanalıyla nöbetçi savcılıkta ifadesi alınan Coşkun’un tutuklanmasına karar verildi.

Adliyedeki işlemlerinin peşinden yine İstanbul Havalimanı Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne getirilen Coşkun, hemen sonra Metris Cezaevi’ne götürüldü.

Hatay’da depremde yıkılan Rönesans Rezidans’ın müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun, üstünde bir miktar parayla dün Karadağ’a gitmek üzereyken İstanbul Havalimanı’nda gözaltına alınmıştı.





Rönesans Rezidans'ın müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun tutuklandı (İfadesi ortaya çıktı) - 1Mehmet Yaşar Coşkun




İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan Hatay’daki Rönesans Rezidans’ın tutuklu müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun, savcılık ifadesinde binanın niçin yıkıldığını bilmediğini, binanın depremde yıkılmasıyla Karadağ’a gitmek istemesinin bir ilgisinin bulunmadığını iddia etti.

Depremin peşinden Karadağ’ın başkenti Podgorica’ya kaçmaya çalmış olduğu sırada İstanbul Havalimanı’nda gözaltına alınan ve bugün çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanan Coşkun, savcılık ifadesinde, Antis Yapı İnşaat firmasının sahibi ve müteahhidi bulunduğunu belirtti.

Firmanın öteki ortağının kardeşi bulunduğunu söyleyen Coşkun, Rönesans Rezidans’ın ortağı olduğu şirket tarafınca yapıldığını aktardı.

Rönesans Rezidans’ın 4 blok, 249 bağımsız bölüm ve alt katta iki otoparktan oluştuğunu ifade eden Mehmet Yaşar Coşkun, 2011’de yapımına başlanan binanın 2013’te tamamlandığını söyledi.

Coşkun, ifadesinde şunları ileri sürdü:

“İki senelik inşaat sürecinde herhangi bir sorun çıkmadı, kazasız bir halde inşaatı bitirdik. Bina 10 senedir kullanımdaydı, bu süre zarfında herhangi bir sorun yaşanmadı. Binada sonradan herhangi bir esaslı değişim yapılmadı, mevzuatta öngörülen tüm işlemleri yerine getirdik. Biz betonarme kaba inşaatını İstanbul merkezli Yapı İnşaat isminde firmaya vermiştik. Hatırladığım kadarıyla bu şirket da iki ortaklıydı.”

Rönesans Rezidans şeklinde oldukca bina inşa ettiğini söyleyen Coşkun, Antakya’da 75. Yıl Bulvarı üstündeki bir binanın da kendileri tarafınca yapıldığını, Rönesans dışındaki binalarında sıkıntılı bir durum olmadığı bilgisini aldığını savundu.

Mehmet Yaşar Coşkun, ifadesine şu şekilde devam etti:

“Rönesans Rezidans’ın niçin yıkıldığını ben de bilmiyorum. Rönesans Rezidans’ın zemin etüdü yapılmış ve sağlam durumdaydı. Tüm ruhsatları alındı, hem belediye hem yapı denetim şirketi tarafınca bizzat yerinde lüzumlu numuneler alınmak suretiyle lüzumlu incelemeler yapılmış oldu, kontrolleri sağlandı. Bu aşamalarda hiçbir sorun çıkmadı. Hatta biz Rönesans Rezidans’ı inşa ederken yapımını aşama aşama fotoğraf ve video kaydına aldık.

Bunların bilgisayarlarda kayıtlı bulunduğunu düşünüyorum. Temin edebilirsem bilahare ibraz edeceğim. Rönesans Rezidans ile ilgili aklıma gelen tek bir şey var; depremin dalga boyunun bugüne dek gelmiş geçmiş tüm depremlerden değişik olması diye düşünüyorum. Ek olarak zelzele yeryüzüne oldukca yakın birkaç kilometrelik mesafede olduğundan de yıkım olmuş olabilir. 6 Şubat’ta art arda iki zelzele yaşandı. İkinci zelzele, merkez üssü Elbistan olan zelzele daha şiddetli bir depremdi. Ben zelzele uzmanı değilim bu söylediklerim tahmine dayalı değerlendirmelerimdir.”

İnşaat şirketi olarak Karadağ’da da inşaatları bulunduğunu öne devam eden Coşkun, buradaki yapıların tapularını vermeleri icap ettiğini ve bu ülkeye gitmeyi daha evvelinde planladığını iddia etti.

Coşkun, kayınpederinin kalça kemiğini kırması sebebiyle bu ülkeye gidişinin geciktiğini savunarak, “Her ne kadar Karadağ’a gidişim evvelinde planlanmış olsa da tayyare biletini 8 Şubat günü aldım. Rönesans Rezidans isminde yapının depremden etkilenip yıkılmasıyla benim Karadağ ülkesine gidişim içinde herhangi bir ilişki yoktur. Ben kesinlikle soruşturmadan kaçmak için Karadağ ülkesine gitmeye çalışmadım. İşlerim dolayısıyla Karadağ ülkesine gidecektim. Biz plan, proje ve mevzuata uygun bir inşaat yaptık. Bu yüzden üzerime atılı suçu kabul etmiyorum.”

“BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI LÜTFÜ SAVAŞ MÜVEKKİLİMİN LEHİNE AÇIKLAMA YAPMIŞTIR”

Coşkun’un avukatı Kübra Kalkan Çolakoğlu ise Coşkun’un aile dostu bulunduğunu beyan etti. Kendisinin ve müvekkilinin depremde oldukca sayıda akrabasını kaybettiğini söyleyen avukat Çolakoğlu, müvekkilinin firmasının ortalama 30 senelik bir şirket bulunduğunu altını çizdi.

Rönesans Rezidans haricinde, firmanın yapmış olduğu öteki binaların sağlam bulunduğunu korumak için çaba sarfeden avukat Çolakoğlu, “Yapmış olduğu tüm binalar sapasağlam ayaktayken bir bina çöktü diye müvekkilim görevli tutulmaktadır.” dedi.

Avukat Çolakoğlu, şu şekilde devam etti:

“Kamuoyunda bir suçlu, bir fail aranmaktadır. Bu fail de müvekkilim olarak belirlenmiştir. Bir basın mensubunun yapmış olduğu haber dolayısıyla müvekkilim ortaya atılmıştır. Öteki binaları yapanlarla ilgili herhangi bir şey yapılmazken müvekkilim devamlı kamuoyunda tartışılmaktadır.”

Coşkun’un son bir yıl içinde ortalama 10 kez Karadağ’a gittiğini belirten Çolakoğlu, müvekkilinin bu ülkeye gidişinin kaçma amaçlı olmadığını iddia etti.

Avukat Çolakoğlu, şunları kaydetti:

“Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Harp, basına yapmış olduğu açıklamada Rönesans Rezidans’ı inşa eden müvekkilimin üstüne oldukca gidilmemesi icap ettiğini, kendisinin şu demek oluyor ki müvekkilimin idealist bir insan bulunduğunu, şu an bina yıkımlarının hangi nedenden kaynaklandığının bilinmediğini, müteahhitlerin üstüne bu aşamada oldukca gidilmemesi gerektiği yönünde ifadede bulunmuş oldu. Şu demek oluyor ki özetlemek gerekirse Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Harp müvekkilimin lehine izahat yapmıştır. Müvekkilimin durumu tamamen basının yapmış olduğu haberler sebebiyle bu aşamaya gelmiş ve soruşturma adım atmıştır.”

Lüzumlu incelemeler yapıldığında mevzuata uygun binanın yapıldığının ortaya çıkacağını iddia eden Çolakoğlu, suçlamaları kabul etmediklerini bildirdi.