ESKİ TÜRKİYE’Yİ TANIMADIĞINIZ ZAMAN BUGÜNLE MUKAYESE EDEMEZSİNİZ”
Erdoğan, Rami Kütüphanesi’nin geçmişi itibarıyla meşhur Rami Kışlası bulunduğunu hatırlatarak, sözlerine şöyleki devam etti:
“Fakat sonrasında ne oldu? Burası Rami Besin Çarşısı oldu. Ben besin çarşısında çalıştım, halini bilirim buranın. Ondan sonra burasının değişik bölgelere taşınma süreci oldu, Bayrampaşa’ya vesaire. Ondan sonrasında Kültür Gezim Bakanımla burayı konuştuk ve sağ olsun işi eline aldı ve şu mezbelelik olan yeri şu anda gördüğünüz hale getirdi. Doğal şimdi eski Türkiye ve bugünkü Türkiye olarak mukayesesini yapabilmek için eski Türkiye’yi tanımak lazım. Eski Türkiye’yi tanımadığınız süre bugünle mukayesesini yapamazsınız. Biz doğal eski Türkiye’yi biliyoruz. Ben İstanbul’un belediye başkanlığını yaptım. İstanbul susuzdu, çöp, çukur, çamurdu. İstanbul’u o susuzluktan ‘başkanınız’ kurtardı. Doğal ben şimdi size sorsam, desem ki ‘Ya siz Haliç’in o eski halini bilir misiniz?’ Sizin tamamınıza yakını Haliç’in o eski halini bilmez, o kokusundan geçilmeyen Haliç’i bilmez. Pislik, rezillik… Yüzmek falan o şekilde bir şey yok orada. Balık falan yaşayamıyordu, o şekilde bir hal vardı orada. Cumhurbaşkanınız, o süre belediye başkanı olarak ilk işim oranın tüm o kirli suyunu, her şeyini Alibeyköy’deki bir taş ocağına, 9,5 kilometre, adeta petrol boru hattı benzer biçimde boru döşedik ve oranın kirli suyunu Alibeyköy’deki o taş ocağına aktardık. Ve orada gene bir tülbent benzer biçimde pisliği, tülbendin üstünde bırakarak suyunu yeniden geri göndermek suretiyle Haliç’e döndürdük fakat o balçık katman nerede kaldı? Alibeyköy’deki o taş ocağında kaldı. Ortalama 600 bin metrekare orada biz şimdi bir oyun parkı yaptık. ‘Vialand’ denilen Alibeyköy’deki o oyun parkının olduğu yer oydu. Bu hale dönüştürdük orayı. Fakat ne oldu? Haliç’in o kirli kokusundan çevreyi kurtardık ve boğazın suyunu gene bir tünel hattıyla Haliç’e yolladık. Haliç’e gönderdiğimiz bu su ile de Haliç’in suyunu temizledik.”
Mezbahacıların bulunmuş olduğu bölgeyi de temizleyerek Haliç Kurultay Merkezinin adımlarını attıklarını aktaran Erdoğan, görevi kendisinden devralan Kadir Topbaş’ın da katkılarıyla Haliç Kurultay Merkezinin bugünkü haline kavuştuğunu söylemiş oldu.
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, “Ya sizin İstanbul’da bu şekilde bir eseriniz var mı?” diye seslenerek, “Yaptınız mı böyle bir durum? Bu CHP’lilere problem, ‘Ya ne yaptınız?’ Ben şu anda iki örnek verdim. Bizim Türkiye genelindeki durumumuz bu değil. Susuzluk diyorum, Istranca Dağları’ndan, 110 kilometreden İstanbul’a su getirdik. Veysel (Eroğlu) Bey’i İSKİ’nin başına getirmiştim, oradan İstanbul’a su getirerek İstanbul’un susuzluğunu giderdik. Onun için ben CHP’yi üç şeyle tanımlarım, çöp, çukur, balçık. Ve çöp dağlarını kaldırdık, çukurları yok ettik, çamurlarımızdan İstanbul’umuzu kurtardık ve susuzluğunu giderdik. Naturel gaz noktasında o süre 50 bin eve, benden ilkin CHP vardı malum, 50 bin eve organik gaz vermişlerdi. Ben görevi bıraktığımda 1 milyon 250 bin eve biz organik gazı getirdik. Aradaki fark bu.” şeklinde konuştu.
Son dakika gelişmesinin ayrıntıları birazdan ntv.com.tr’de…