Son dakika haberi! Bartın’ın Amasra İlçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ilişik maden ocağında 14 Ekim 2022 tarihinde yaşanmış olan maden faciasını araştırmak suretiyle Meclis çatısı altında kurulan Araştırma Komisyonu raporunu tamamladı.
Çalışmalarını 4 ayda tamamlayan komisyon üyelerinin hazırladığı 366 sayfalık raporda faciaya ilişkin ihmaller, tespitler ve önerilere yer verildi.
“EN ÖNEMLİ NEDEN HAVALANDIRMADAKİ YETERSİZLİK”
Raporda kazanın nedenlerine ilişkin şu tespitler yer aldı:
Kazanın meydana gelmesinin en mühim sebebi olarak ikincil havalandırmadaki yetersizlik bulunduğunun altı çizilirken, metan gazı varlığının ve patlamayı tetikleyici unsurların lüzumlu önlemlerle yönetilemediği açıklandı.
“METAN GAZINA KARŞI GEREKLİ ÖNLEMLER ALNMAMIŞ”
Raporda ek olarak, metan patlamasının tetiklemesi ile art arda gerçekleştiği kabul edilen kömür tozu patlamasının ve patlama şiddetinin ocağı yatay ve dikey yönde geniş bir alanda etkilemesinin sebebi olarak da başarıya ulaşmış bir tozla savaşım yapılamadığı ve su/toz barajlarının yetersiz olması ile doğru konumlandırılmamış olması görüşüne yer verildi.
“ETKİN DENETİM OLMAMASI GÜVENLİĞİ RİSKE ATTI”
Raporda son olarak, “Patlatmalı kazı faaliyetlerinin mevzuatta belirtilen şartlara uymaması ve bu tarz şeyleri denetim eden ve denetleyen etkin bir denetim ve denetim mekanizması olmaması da ortam güvenliğini riske atmıştır. denildi.
FACİANIN BİR DAHA YAŞANMAMASI İÇİN 120 ÖNERİ SIRALANDI
Yeraltındaki 110 işçiden 42’sinin ölmesiyle sonuçlanan facianın tekrar yaşanmaması için ise 120 tavsiye sıralandı.
Raporda sunulan önerilerden öne çıkanlar şu şekilde;
“İş kazalarında dikkatsizlik ve kusuru bulunanlara uygulanan cezai müeyyideler ve iş teftişlerinde denetim esnasında tespit edilen iş sağlığı ve güvenliğini tehlikeye atan eksiklikler mevzusunda dikkatsizlik ve mesuliyet sahibi olanlara uygulanan yönetimsel yaptırımların caydırıcılığı artırılmalıdır.
Ruhsatsız işletildiği tespit edilen ve kapatılan madenleri işleten kişilere hapis cezası verilmesi ve bu kişilerin yaşam boyu madencilik çalışmalarından men edilmesine yönelik yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Madencilik mevzuatı gözden geçirilmeli, kömür madenciliğine ilişkin tüm faaliyetler için ayrı bir mevzuat düzenlemesi yapılmalıdır.
İş güvenliği uzmanlarının özlük hakları, denetledikleri işverenlere mali bağımlılıklarını ortadan kaldırılacak şekilde tekrardan düzenlenmelidir.
Madenlerde senelik 16 saatlik mecburi iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin süreleri artırılmalı. Söz mevzusu eğitimler mevzuat hükmünün yerine getirilmesi için değil devamlı iyileştirme prensibi ile maden çalışanlarının iş sağlığı ve güvenliği kültürünün yerleştirilmesi için verilmelidir.
Madencilik faaliyetlerinin tek bir çatı müessese altında toplanmasını sağlayacak internasyonal standartlarda, bağımsız bir ulusal maden iş sağlığı ve güvenliği kurumu kurulmalıdır.”