SON DAKİKA | Rusya; Luhanks, Donetsk, Zaporijya ve Herson’u ilhak etti! Kızıl Meydan’daki kutlamaya Putin sözleri damga vurdu: “1, 2, 3 uraa..”

Son dakika: Rusya, Ukrayna’daki Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya’yı resmen ilhak etti. Moskova’da düzenlenen törende konuşan Rusya Devlet Başkanı Putin, Rusya’nın kararını tüm dünyaya duyurdu. Rus önder, “4 bölgede yaşayan insanoğlu artık bizim vatandaşımız” ifadelerini kullanırken, Ukrayna ve Batı’ya mühim mesajlar verdi. Kiev yönetimine de seslenen Putin, görüşme çağrısı yapmış oldu.

KIZIL MEYDAN’DA GÖRKEMLİ KUTLAMA

Rusya Devlet Başkanı Putin 4 bölgenin ilhakını resmiyete kavuşturan imzaların peşinden Rusya’nın simgesel meydanı Kızıl Meydan’a gidip kutlamalara katıldı. Putin kutlamalar esnasında ‘zafer bizim olacak’ dedi ve ‘ura’ sloganı attı. ‘Ura’, Rus dilinde ‘yaşasın’ yada ‘oley’ anlamına gelmiş olarak zafer kutlamalarında söylenmesiyle biliniyor.

Rusya, 4 bölgeyi ilhakını Kızıl Meydan’da kutluyor. Putin öncülüğünde meydana getirilen ‘Ura’ sloganı dünya gündemine oturdu pic.twitter.com/nq0JmcB5OZ

— Mynet (@mynet) September 30, 2022

“HER ŞEYE SEÇKİNLER KARAR VERDİ”

Rusya’nın Ukrayna’daki Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgelerini Rusya topraklarına katmasının peşinden başkent Moskova’daki Kızıl Meydan’da kutlamalar yapılmış oldu. Birçok sanatçının konserler verdiği kutlamalara alınan bölgelerin liderleri de katılarak konuşma yapmış oldu. Kutlamalara katılan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rus topraklarına katılan bölgelerin kendilerine bağlanmasıyla ilgili tarihten hatırlatmalarda bulunarak, “Sovyetler Birliği’nin çöküşüyle aynı şey oldu. Her şeye seçkinler karar verdi. Milyonlarca halka hiçbir şey sorulmadı. Çağıl Rusya, LDNR’de ve kurtarılmış bölgelerde yaşayan insanlara seçme hakkı verdi. İnsanlar referanduma katıldı ve kararlarını verdi. İnsanlar, Rusya ile beraber olmayı seçtiler. Bu günü kahraman askerlerimize ve milislerimize borçluyuz. Zafer bizim olacak” ifadelerini kullandı.

“EVİNİZE HOŞ GELDİNİZ”

Donbass halkının senelerce haklarından yoksun bırakıldığını korumak için çaba sarfeden Putin, “Seneler süresince bu insanlardan tarih bilincini silmeye, geleneklerini yok etmeye, anadillerini konuşmalarını yasaklamaya, kültürü yasaklamaya çalıştılar, hiçbir şey başaramadılar. Bu insanoğlu zamanı vatan sevgisini yüreklerinde taşıdı. Rusya bu bölgelere yalnız kapılarını değil, kalbini de açıyor. Evinize hoş geldiniz” dedi.

Putin, Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson bölgelerinin katılımıyla Rusya’nın daha da güçlendiğini söyleyerek, “Rusya daha kuvvetli hale geldi. Bu sebeple bir aradayız. Gerçekler arkamızda ve hakikatte güç var. Kısaca zafer var. Zafer bizim olacak” diye konuştu.

Rusya Devlet Başkanı Putin, 4 bölgenin ilhakına yönelik yapmış olduğu açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı;

PUTİN: HER ZAMAN RUSYA’NIN VATANDAŞI OLACAKLAR

“Ortak bir alınyazısı ve zamanı paylaştığımız kesindir. Kimse bunu yok edemez. SSCB’nin dağılmasından sonrasında hepimiz bunu istiyordu. 1991’den sonrasında bir hayaldi bu. İnsanlar burada halklarından uzaklaştırıldı. SSCB artık geçmişte kaldı, geçmişi de geri getiremeyiz. Rusya bugün bunu istemiyor fakat milyonlarca insan kendilerini Rusya’nın bir parçası kabul ediyor. Bu insanoğlu tekrardan gerçek köklerine dönmek istiyor. Batılılara şunu hatırlatmak istiyoruz. Bu bölgelerde yaşayanlar devamlı Rusya’nın vatandaşı olacaktır. Tüm zorluklara karşı Rusya’ya bağlıklarını korudular bunu asla kimse yok edemez. Ne Ukrayna ne batı bizim birliğimizi ortak geleceğimizi elimizden alamaz.

Bu karar verilmiştir ve Rusya bu sonucu tartışmayacaktır. Buradaki halkın iradesine saygı gösterilmelidir. Biz topraklarımızı her türlü imkanımızı kullanarak savunacağız. Buradaki yurttaşlarımız için elimizdeki her şeyi kullanacağız. Buralardaki okulları, toplumsal tesisleri tekrardan inşa edeceğiz. Beraber güvenliği sağlayacağız. Tüm bölgelerimizde olduğu benzer biçimde buradaki insanların da itimat içinde yaşamalarını sağlayacağız.

Hususi operasyonumuza katılan askerlerimize seslenmek isterim. Gönüllü olarak orduya katılanlara düşman kimdir anlatmak isterim. Ukrayna halkının onları yönetenlerin insanlık için ne istediklerini görmelerini isterim.

KİEV’E MÜZAKERE ÇAĞRISI

Kiev rejimine bu bölgelerdeki çatışmaların sona ermesi ve görüşme masasına dönülmesi çağrısında bulunuyoruz.

‘BATI’YA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ’

Çökeceğimizi düşündüler, Rusya’nın umutsuzluğa kapılacağını zannettiler sadece Rusya tekrardan doğru. Batı ellerindeki tüm imkanlarla elimizdeki bu ülkeyi elimizden almaya çalıştırlar. Batı’ya asla boyun eğmeyeceğiz. Biz Rusya olarak çökmedik, ayaktayız, devamlı benzer biçimde benzer biçimde dimdik ayaktayız. Bu sebeple Rusya’nın egemenliğini yıkmaya çalışıyorlar.

ABD’nin tüm ülkelerin özgürlüğünü elinden almak haricinde bir hedefi yok. Bazı ülkeler korku ve baskı altına alınıyor. Tek istedikleri tüm dünyadan çıkar sağlamak. Bu savaşın sebebi de Batı’nın Rusya’nın özgür olmasını istememesi. Bizim koloni benzer biçimde onlara köle olmamızı istiyorlar.

‘BİZİM İYİ OLMAMIZ ONLAR İÇİN TEHDİT’

Bizim iyi olmamız onlar için bir tehdit. Biz Rusya’nın gelişmesini serpilmesini istiyoruz. Bir kez daha söylüyorum. Dünyayı ele geçirme çabaları bir fazlaca kez Rus halkının çabası ile boşa çıktı. Biz halkımızı korumaya devam edeceğiz. Düşmanlarımız yaptıklarının sonucu olamayacağını düşünüyor. Küresel anlaşmalara artık saygı gösterilmiyor.

Bizi aptal sanıyorlar, bizi aptal yerine koymak istiyorlar. Binlerce senelik Rusya medenizyeti asla başka birine boyun eğmeyecektir.

Dünyada ve Batı’da Rus karşıtlığını görüyoruz. Rus kültürüne düşmanlığı görüyoruz. Kendi geçmişteki suçlarını bırakın kabul etmeyi bu tarz şeyleri başkalarının üzerine yıkıyorlar. ABD Kızılderilileri iyi mi yok ettiklerini, Çin’e insanlık dışı adımlarını kabul etmiyorlar. Biz bunlara hep karşı çıktık.

Ülkemiz sömürgecilik hareketin karşıtı olarak devamlı dimdik ayakta durmuştur. Bugün gördüğünüz durum ülkemizin sömürge haline gelmesine izin vermediğimiz için.

Rusya’ya karşı birçok müdahale planlandı. 20. yüzyılın sonunda Batı bizlere saldırmayı başardı. Dost dediler, ortak dediler sadece bizlere hep sömürge benzer biçimde davranmaya çalıştılar.

Batı düzeni kesinlikle özgür değildir. İkiyüzlüdür ve yalanlarla doludur. ABD nükleer tabanca kullanmış tek ülkedir. Geçmişte yapmış olduklarının hiçbir mantığı yoktu. Atom bombaları ile kentleri yok etmenin hiçbir sebebi yoktu. Onların tek amacı düşmanlarını yok ettikleri benzer biçimde Rusya’yı da yok etmek.

Yoksul ülkelere besin sağlamalıyız diyorlar sadece bu besin Batı’ya gidiyor. Bir tek yüzde 5’i yoksul ülkelere gidiyor. Onlar trajediyi kullanarak kendilerini güçlendiriyorlar. ABD’nin Rus enerji ve sanayisini reddettiklerini biliyorlar. Onlar Avrupa pazarını yalnız kendilerini istiyorlar.

‘BİZİ DÜŞMAN GÖRÜYORLAR’

Internasyonal bir boru hattında patlama yapıyorlar. Bunun kime yarar sağladığını hepimiz biliyordur. ABD kendi yasalarını kendi çiziyor. Fakat alınyazısı de temeldeki düşünce de aynı. Yüzlerce askeri üsten söz ediyoruz. NATO genişletiliyor. Askeri bağlantılar kuruyorlar . Otomatikman bizi düşman görüyorlar. Onlar sözde itidalden bahsediyor, bir trajediden diğerine sürükleniyorlar.

‘EN YAKIN KOMŞULARIMIZ BİLE BİZİ ŞAŞIRTTI’

En yakın komşularımız bile bizi şaşırttı. Batı uzun süredir bunu yapıyor. Rusya’ya yaptırımlarla dünyayı kendi şartlarına bakılırsa tekrardan inşa etmeyi planlıyorlar. Sadece bunun bu şekilde olmadığını gördük. Şu anda her şey şantaj üstünden işliyor. Bu yöntemler bilgili uygulanıyor. Onların kendilerine olan güvenleri şaşırmalarına da yol açıyor. Batı’daki gerçek data ise şu: Bir yalanı ne kadar söylerlerse o denli gerçek hale geliyor.

Bizlere besin lazım ve buradaki enerji tedariki de fazlaca kilit. Avrupa’daki vatandaşlarını daha kalınca giyinmek için ikna etmek zorundalar. Niçin bu hale geldiler? Batı elitleri enerji krizini çözmek için yapıcı bir adım atmıyor. Bun onların suçudur. Biz bu problemi adil olmayan bir halde çözmek istemiyoruz fakat bu onların bilmiş olduğu çözümdür.

1. ve 2 dünya savaşı sonrası bir bunalım patlak verdi. Doların gücü tırmandı, 80’lerdeki krizle durum daha da fena oldu. Batı elindeki imkanlarla bunu aştı. Ülkeler başkasının refahını çalarak kendi eksiklerini gideriyor.”