TBMM Çocuk İstismarının Araştırılması Komisyonu raporunu tamamladı – Son Dakika Türkiye Haberleri

Yaşanmış olan sürecin arkasından 8 Aralık 2020’den itibaren İstanbul dışındaki bir bayan konukevine yerleştirilen H.K.G’nin, travma mağduru olması göz önünde bulundurularak ruhsal iyilik halinin güçlendirilmesine yönelik pek fazlaca kez kendisiyle mesleki görüşme gerçekleştirildiği belirtilen raporda, ruhsal destek verilen H.K.G’nin, hanım konukevi hizmeti almaya başladıktan sonrasında ruhsal olarak rahatladığını ve kendisini iyi hissettiğini ifade etmiş olduğu vurgulandı.

H.K.G’nin, söz mevzusu desteklerle duygu ve davranışlarının süreç içinde pozitif yönde geliştiği ve işlevselliğinin arttığının gözlemlendiği, ruhsal iyilik durumunun güçlendirilmesine yönelik psikiyatri tedavi programına devam edilmiş olduğu aktarılan raporda şunlar kaydedildi:

“H.K.G’nin müessese psikoloğu tarafınca ruhsal olarak desteklendiği, müessese sıhhat servisi tarafınca kişinin ve beraberindeki çocuğun sağlığına ilişkin takipler yapıldığı ve H.K.G. ile çocuğunun lüzumlu hallerde sıhhat kuruluşlarına yönlendirildiği; H.K.G’nin kendisini ekonomik olarak destekleyecek mekanizmalardan yoksun olması ve hiçbir gelirinin bulunmaması dikkate alınarak harçlık düzenlemesi yapıldığı, aşçılık sertifikası almaya hak kazanılmış olduğu, ​​​​​​kuruluşta kalmış olduğu süreçte H.K.G’nin okuma yazma kursuna yönlendirildiği, kendisinin ilköğretim diplomasını açıköğretim üstünden almasının sağlandığı, ilköğretim eğitimini tamamlayan H.K.G’nin ortaokul eğitimine başladığı, ortaokul eğitimi sona erdikten sonrasında kendisinin açık öğretim lise kaydı gerçekleştirildiği, devam eden eğitim sürecinde bir etüt programı oluşturulduğu, H.K.G’ye dersler açısından destek verilmeye devam edilmiş olduğu belirtilmiştir.”

Raporda H.K.G’nin çocuğunun bebeklik ve çocukluk dönemine ilişik aşılarının tamamlandığı, eğitim sürecinin desteklendiği, anaokulu ve ilköğretim eğitiminin sağlandığı ifade edildi.

Çocuğuyla hanım konukevinden barınma hizmeti almaya devam eden H.K.G’nin, bağımsız yaşama geçmesi için kuvvetlenmesine yönelik emek harcamalar, harçlık, giyim ve sıhhat yardımı desteklerinin de devam etmiş olduğu bildirildi.

ÇOCUK İHMAL VE İSTİMARININ ÖNLENMESİNE 8 ANA BAŞLIK

Raporda, “Çocuk dikkatsizlik ve istismarının önlenmesine yönelik tespit ve tavsiyeler” kısmındaki 8 ana başlık altında 246 maddelik önerilere de yer verildi.

Erken yaşta evlilikler dahil her türlü dikkatsizlik ve istismarın kabul edilemez olduğuna dair toplumun tüm kesimlerinde farkındalık ve mesuliyet bilinci oluşturulması gerektiği anlatılan raporda, farkındalığı çoğaltmak için kamu spotu, eğitim, seminer, tiyatro, sergi şeklinde topluma yönelik eğitimsel, sanat içerikli ve kültürel etkinliklerin teşvik edilmesi istendi.

“Mecburi eğitim çağlarında olan öğrencilerin okul devamsızlığının önlenmesine yönelik tedbirler arttırılmalı ve bunların sebepleri hakkında araştırmalar yaygınlaştırılmalı.” ifadesi yer edinen raporda, okul terkinin önlenebilmesine yönelik tedbirlerin alınması, İlköğretim ve Eğitim Kanunu gereğince öğrencinin okula devamından görevli veli, vasi, muhtar, mülki yönetimsel amir, müfettiş ve eğitim yöneticilerine yönelik bilgilendirme çalışmalarının yaygınlaştırılması önerildi.

Okul öncesinden adım atmak suretiyle her bir çocuğa “hayır deme becerisi”, “güvenli mesafe”, “mahremiyet”, “güvenli ilişkiler”, “iyi dokunuş-kötü dokunuş” eksenli eğitimlerin verilmesi ve bu eğitimlerin yaygınlaştırılması gerektiği vurgulanan raporda, “İhmal ve istismarın önlenmesi ve güvenli eğitim ortamlarının oluşturulması amacıyla pansiyonlu okullar başta olmak suretiyle tüm okullardaki öğretmen, talebe, belletici, destek personele yönelik psiko-eğitim programları ve uygulamaları yaygınlaştırılmalı, eğitimlerin etkinlikleri artırılmalı.” ifadesi kullanıldı.

Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğünün kurumsal kapasitesinin güçlendirilerek bütçesinin arttırılması istenen raporda, korunma gereksinim duyan yada suça sürüklenen çocuklar hakkında mahkeme sonucu alınıncaya ya da uygun hizmet modeli belirlenene kadar çocuğun üstün yararı gözetilerek ara hizmet modellerinin oluşturulması istendi.

ÇOCUK İŞÇİLİĞİNE KARŞI PROGRAMLI TEFTİŞ

Çocuk işçiliği sebebiyle eğitime devam edemeyen ya da risk grubundaki evlatların tespitine yönelik ilgili kurum ve kuruluşlarla ortaklık yapılarak “Çocuklar Güvende Ekipleri”nin yaygınlaştırılması icap ettiğinin altı çizilen raporda, “Çalışan evlatları korumaya yönelik olarak iş yeri denetimlerinde kapsam dışı kalan iş ve iş bölgeleri için lüzumlu denetim mekanizmaları oluşturmak suretiyle yasal düzenlemeler yapılmalı ve çocuk işçiliğini incelemeyi amaçlayan programlı teftişler yürütülmeli.” ifadelerine yer verildi.

Evlatların sıhhat hizmetlerinden faydalanmasının engellenmesinin evlatların sıhhat dikkatsizliği olduğu belirtilen raporda, bu durumun ölümcül sonuçlarının olabileceği kaydedildi. Raporda, “Bu yüzden aşı reddi, sıhhat izlemi reddi, tarama testlerinin yapılmasına engel olma şeklinde durumlarla savaşım edebilmek için yasal altyapı güçlendirilmeli ve sıhhat çalışanlarının bu durumlarda vakaları iyi mi yönetim edebileceğine dair kapasiteleri artırılmalı.” önerisi yer aldı.

HAKİM VE SAVCI ADAYLARINA ZORUNLU EĞİTİM ÖNERİSİ

Çocuk Koruma Kanunu kapsamında, önlem kararlarının alınması sürecinde, uzmanlaşmanın sağlanması amacıyla önlem mahkemelerinin kurulması istenen raporda, ülke genelinde çocuk mahkemelerinin artırılması, adliyelerde mağdur çocuk ile failin karşılaşmaması için tedbirlerin güçlendirilmesi önerisi aktarıldı.

Hakim ve savcı adaylarına yönelik önerilere de yer verilen raporda, “Hakim ve savcı adayları, adli destek mensubu, denetimli serbestlik mensubu, ceza ve tevkifevleri mensubu ile infaz ve koruma memurlarına yönelik çocuk dikkatsizlik ve istismarı ile erken yaşta evliliklerin önlenmesine ilişkin mecburi mesleki eğitimler belirli periyotlarla düzenlenmeli.” ifadesi kullanıldı.

Şehirlerde mahalle, sokak, cadde, park ve açık spor alanları şeklinde yerlerin ışıklandırma ve güvenliğinin belediyeler tarafınca sağlanması gerektiğine işaret edilen raporda, oyun parkı, kreş-gündüz bakım evi hizmeti, evlatların aileleriyle beraber geçirebilecekleri güvenli alanlar ve evlatların gelişim alanlarının desteklendiği parasız danışmanlık faaliyetleri, bilim sanat evi, kitap evi şeklinde uygulamaların yaygınlaştırılması istendi.

Raporda, belediyeler tarafınca risk altındaki evlatların tespiti ve bu riskin azaltılmasına yönelik danışmanlık, koruma, bakım ve barınma hizmetlerinin yaygınlaştırılmasının sağlanması icap ettiğinin altı çizilerek, bilhassa nüfusu 100 bin ve üstü olan belediyelerin hanım ve çocuk konukevi açması talep edildi.

ÇOCUK ÖZEL FOTOĞRAFINI PAYLAŞMAK HAK İHLALİ

Raporda, değişik nedenlerle yalnız kalmış annenin ya da babanın çocuğun sorumluluğunu tek başına üstlendiği aile tipi olan tek ebeveynli ailelere yönelik, destek mekanizmalarının güçlendirilmesi önerildi. Ailelerin evlatlarının hususi fotoğraflarını toplumsal medya hesaplarında paylaşmasının çocuk hakkı ihlali olduğu vurgulanan raporda, buna ilişkin bilgilendirme çalışmalarının yaygınlaştırılması gerektiği açıklandı.

Raporda, çocuk dikkatsizlik ve istismarı ile erken yaşta evliliklerin önlenmesine ilişkin toplumun geniş bir kesimini temsil eden barolar, meslek birlikleri, sendikalar, vakıf ve dernekler şeklinde çeşitli sivil cemiyet müesseselerinin paydaşlarla çalışmalara etkin katılımlarının mühim olduğu vurgulandı.

Bu kapsamda sivil cemiyet kuruluşları ve meslek birliklerinin çocuk dikkatsizlik ve istismarı ile erken yaşta evliliklerin önlenmesine ilişkin toplumu bilgilendirme çalışmalarının yaygınlaştırılması istenen raporda, “Sendikalar, üyelerine yönelik çocuk hakkı, dikkatsizlik ve istismar ile erken yaşta evliliklerin önlenmesine ilişkin eğitimlerini yaygınlaştırmalı. Vakıf ya da dernek bünyesinde bilhassa barınma hizmeti alan küçüklere sunulan hizmetlere ilişkin denetim mekanizmaları güçlendirilmeli; denetim raporları kamuoyuna açık şekilde paylaşılmalı.” önerileri yer aldı.

OKUL TERKİNE ERKEN UYARI SİSTEMİ

Raporda, çocuk dikkatsizlik ve istismarı ile erken yaşta evliliklerin önlenmesinde mevcut siyaset ve çalışmaların hesap verilebilir sistem içinde izlenmesi, değerlendirilmesi ve raporlanmasının hizmetin niteliğini arttıran temel unsurlar içinde yer almış olduğu aktarılarak, “TBMM bünyesinde sürekli bir ‘Çocuk Hakları Komisyonu’ kurulmalı. Okul devamsızlığı ve okul terkinin önlenmesi ile örgün eğı̇tı̇m haricinde kalan küçüklere yönelik siyaset önerilerini içeren raporlar yine hazırlanmalı. Okul terki riski taşıyan evlatların tespitine yönelik erken uyarı sistemi kurulmalı.” ifadeleri kullanıldı.